28 Eylül 2014 Pazar

Bir İndirim Dönemi Daha Geçti.. (Gratis, Rossmann, Watsons, Yücel)

Eveeett bir indirim dönemini daha atlatmış bulunmaktayız :) Bu indirimin gözdesi şüphesiz ki Gratis oldu. Özellikle de Watsons ın indirim rezaletinden sonra Gratis'in kıymetini daha bir anladık sanırım :) Halbuki Rimmel den alacaklarıma dair ne hayallerim vardı beniiimm :(
Watsons a sadece ilk indirim gününde öğlen girdim ve daha indirim etiketleri yeni yerleştiriliyordu, çalışanların indirim oranlarından falan haberleri yoktu, standlar doldurulmamıştı. Tam bir fiyasko.
Gratis ise indirimin ikinci gününde rafları yeniden doldurdu. Gerçekten takdir edilesi. Gene lafı çok uzattım. Bakalım ben neler aldım bu indirimden.
Okadar lafını ettik öyleyse önce Gratis le başlayalım. Nude Dude paleti, swatchlarını gösterdiğim bir önceki yazımda, ilk gün bulamadığımı yazmıştım. 2. gün stoklar yenilenince bende paletime kavuştum :) Autobalm paletlerin California'da gözüm kaldı ama bulamadım :( Bulabildiğim tek palet fena halde parmaklanmıştı. Tester olmayan ürünü parmaklayabilecek kadar şuursuz olanlarda var bu dünyada!! Put A Lid On It bazımı yedekledim :) Essence maskaralarda %40 indirim vardı. Denemek için daha iyi şans olmaz dedim ve attım sepete :)
Rossmann'dan Essence'in severek kullandığım dudak kalemlerinden 'Satin Mauve' ve 'Wish Me A Rose' renklerini aldım.
Jiletler 3.99'a düşmüştü. Yedekledim. Gözlük temizleme mendilleri indirimde değildi ancak annem ve babam sürekli bense arada bir gözlük takıyoruz ve bu mendilleri sürekli tüketiyoruz :) Bunlar dışında bir de Rossmann'dan Orkid 4lü paketlerden yedekledim bir miktar :) paketi 7.19 a düşmüştü. 
Watsons'dan tek parça alışverişim var onu da indirim öncesinde almıştım zaten :) Epeydir salisilik asit içeren bir tonik arıyordum sivilcelerim için. Denemek istedim. Watsons karttan çıkan indirim kuponu ile aldım.
Son olarak Yücel Parfümeride de L'oreal %50 indirimdeydi. Collection Privee serisi rujlardan Julianne's Nude rengini ne Grastis'de ne Rossman'da bulamadım, Yücel'de bulunca üstüne atladım :) Eyeliner arayışındayım epeydir. Ancak kullandığım hiçbir eyelinerdan superliner dan olduğu kadar memnun olamadım. Döndüm dolaştım eski eyelinerıma geldim :) Ruj ve eyelinerın her biri 19,50 idi.
Bu indirimi de atlattık. Önceki indirimlere göre biraz daha ağır atlattım sanırım ama halimden memnunum doğrusu. Siz neler aldınız bu indirimden? Aldıklarımdan kullandıklarınız neler, memnun olup olmadıklarınız hangileri? Benimle paylaşırsanız sevinirim :)
Sewgiler..

25 Eylül 2014 Perşembe

The Balm Nude Dude Far Paleti Swatchları

İlk gördüğüm andan beri, muhtemelen çoğunuzda da aynı his oluşmuştur , gözüm The Balm ın yeni paleti Nude Dude ın üzerindeydi. Ne yazık ki indirimin ilk günü bile gittiğim Gratislerde paleti bulmadım :( İndirimin sonuna kadar şansımı denemeye dewam edeceğim ama pek de umudum yok doğrusu.
E swatchlar nereden derseniz, dün paleti inceleme şansım oldu, incelerken de sizleri de unutmadım :)

 Normal fiyatı 59.90, %50 indirimle çok çok uygun oluyor. Umarım indirim bitmeden bulabilirim.

 Bütün renkler sırasıyla aşağıda gördüğünüz gibi. Özellikle 'faithful', 'fit' ve 'feisty' üçlüsüne bayıldım. Hem renkler hem pigmentasyon harika.
Ayrıca The Balm 2 de yeni 3lü palet çıkarmış Smoke Balm adında.
Bu paletlerinde fiyatları yanlış hatırlamıyorsam 29.90 gibi birşeydi. Ancak renkleri itibariyle beni çok cezbetmediler açıkçası o nedenle çok dikkat etmedim.
Umarım indirim bitmeden Nude Dude paleti bulabilirim. Renkler tam benlik. Ve yine umarım hazır indirim varken işinize yarayacak bir post olmuştur.
Sewgiler..

22 Eylül 2014 Pazartesi

Melodi'nin Pembe Dünyası'ndan Hoşgeldin Sonbahar Çekilişi

Güzel arkadaşım Melodim in blogunda kendi kadar güzel bir çekilişi var. Sephora'larda bulabileceğiniz, benim de daha önce deneyip sevdiğim Front Cover markasına ait Moon Dance Makyaj Seti ni takipçilerinden birine hediye ediyor. Bu güzel sete sahip olmak isterseniz tık tık..



17 Eylül 2014 Çarşamba

Clinique Online Alışverişim ve VogueFNO Hediye Kodu

Merhabalar, Clinique Online siparişim henüz elime ulaşmışken ve Vogue Fashion Night Out Özel Hediyesi için henüz vakit varken bu yazıyı yazmak istedim. Belki aranızda bu güzel hediyeden habersiz olan ve almak isteyen olabilir dedim.
Bir kaç gün önce Clinique den bir mail aldım. Vogue Fashion Night Out'a özel set tüm moda severlere hediye diye. Genelde belli bir miktar üzeri alışverişlere bu tip setler verildiği için başta pek üzerinde durmadım ancak kampanya detaylarına bakınca alt limit olmaksızın tüm alışverişlere "voguefno" kodu ile bu setin eklendiğini gördüm.
Daha önce Clinique Anti Blemish serisinin temizleyici sabununu aldığımı yazmıştım. Sabundan çok memnun kalınca diğer parçalarını da deneme isteğim vardı. Anti-blemish serisinin sivilce karşıtı bakım jelinde de bir süredir gözüm vardı. Jelin online özel boyunu bir kaç gündür sepete ekleyip ekleyip vazgeçiyordum, bu kampanyayı görünce dedim al dene :)
Daha önce Superdefencse nemlendiricisini aynı şekilde küçük boy almış memnun kalınca gidip büyüğünü almıştım. Aynı işlemi bu kez anti-blemish jel için uyguladım :)
Online özel boyu (15ml) 39 tl idi. 5tl kargo ücreti eklendi ve 44 tl ye resimde gördüklerinizin tümüne sahip oldum :)
Gelen hediyeleri sıralarsam; Clinique'in yeni çıkan smart serumu testerı. Annemin denemesi için Youth Surge gece kremi ve benim için de seyahatlerde yanıma almak için superdefense nemlendiricimin minnak boyu. FNO set içerisinde ise makyaj çantası, even better eyes serum ve high impact maskara var. Tabii hepsi minnak :)
Eğer sizin de Clinique den almak istediğiniz bir parça varsa ve bugünlerde alacaksanız bu güzel kampanyayı kaçırmayın derim. Kampanya bu gece 00.00 a kadar dewam ediyor. Benden söylemesi :)
Sewgiler..

15 Eylül 2014 Pazartesi

Alışveriş Yapmadan Duramam Ben (Watsons, Rossmann, Migros ve Yücel Alışverişlerim)

Evet alışveriş yapmadan duramıyorum ben :/ İstanbul'a gideceğim için almamaya çalışıyorum sözzdee!! Kabul ben iflah olmam.. Ama bütün suç indirimlerde yoksa ben masumum :)
Şunu da belirtmek isterim ki hepsini aynı günde almadım. Parça parça toplanıyorlar. Bakalım yine neler almışım :)
Önce saç açıcı spreyler olmadan saçlarımı taramam pek mümkün olmuyor ne yazık ki. Elimdeki spreyim 1 2 kullanımlık kalmıştı. Sevgiliciğim Migros a girip de erkek bakım ürünlerine dalmışken ben de araya bir tanecik sprey sıkıştırdım :) Kahve kokuyor ve şimdilik gayet memnunum. Bakalım biraz daha kullanınca sevmeye devam edebilecek miyim?
Rossmann'a sadece dolaşmaya girmiştim ama got2b sprey ve köpükleri görünce almadan duramazdım. Normal fiyatları 19.99 ken Rossmann'da 4.99 du fiyatları. Fotoda 2 adet olsalar da sonradan 1 köpük daha ekledim yanlarına. Hatta bugünlerde dışarı çıkarsam ve Rossmann a uğrayabilirsem daha da alabilirim. Şaka gibi fiyatları :)
Bir Rossmann güzelliği dahaaa :) Bu gördüğünüz ikili 9.90 dı. Bugün Watsons da aynı seti 17.90 a gördüm ve 2 set almadığıma yandım resmen.
Watsons'da kağıt maskeler 1.99 a düşmüştü. Sadece 2 çeşit kalmıştı ben de ikisinden de 1er tane aldım :) Çok uzun zamandır çantamdan eksik etmediğim ıslak mendillerim ve kasada verdikleri infallible fondöten tester ları :) Keşke kullanılır bir renk verselerdi :/ Yine uzuun zamandır sürekli ve severek kullandığım Watsons duş jeli :)
Hafta sonu Rimmel Kate rujlar 7.5 tl ye inmişti malum ben de ilk Kate rujumu fiyata dayanamayarak almış bulundum. Rimmel markası hiç dikkatimi çekmezken son zamanlarda neden daha önce almadım pişmanlıkları yaşıyorum.
Son olarak İzmir'in gözde parfümeri depolarından Yücel'e uğradım :) Ojeler ojeler ojeler :) Çekmeceme sığmıyorlar artık ama dayanamıyorum..
Vee son olarak yeni göz bebeğim Real Tecniques Miracle Complexion Sponge :) Yücel'de 19.50 tl ye bulabilirsiniz. Ben buldum, daha kullanmaya kıyamadım ama mutluyum :)
Sewgiler..

13 Eylül 2014 Cumartesi

Flormar Pin Up Koleksiyonu İlk Ganimetler :)

Günlerdir Flormar mağazalarının kapılarını aşındırdım desem yeridir. Flormar'ın son koleksiyonları doğrusu bana pek de çekici gelmedi, bazı serilerden hiç birşey almadım hatta ama bu koleksiyon ilk gördüğüm anda beni etkiledi :) İzmir mağazalarına da gelmek bilmedi. Online satışa da bir türlü koyamadılar. 
Karşıyaka mağaza çalışanlarını delirttim neredeyse :) Hergün beni görmekten bıktılar. Hatta ilk paketleri beraber açtık o derece bunalttım :) Ama o kadar tatlı çalışanları var ki bazı mağazalarda olduğu gibi surat etmeyi bırakın benimle birlikte tek tek ürünleri incelediler, ürünler standa dizilemeden ben büyük bir keyifle alışverişimi yaptım. 
Bugün de 1 2 parça daha almak için Alsancak mağazasına gittim ancak çalışanları sağolsun suratsızlıktan ölüyorlardı birşey almadan çıktım. Ama sizler için 1 kare stand fotoğrafı aldım :)
Şimdilik elimde 2 parça var ancak önümüzdeki 1-1,5 ay içerisinde birkaç parça daha almak niyetindeyim :) Özellikle allıklara aşık oldum :) Fiyatları da bu kez diğer koleksiyonlarına göre makul seviyede tutmuşlar bence. 
Allık ve rujlar 19.50 tl, gözenek küçültücü bazlar 25 tl, lip primer 18.50 tl, keçe uçlu eyeliner 15 tl ve maskara 26.75 tl.
Benim aldığım güzelliklere bakalım şimdi de :)
Bir allık ve bir ruj :)
Rujun rengine vurularak aldım ancak alırken vaktim biraz dardı ve dudağımda denemedim. Elimde harika olan ruj bana hiç yakışmadı :/ Zaten solukbenizli olan bendenizi daha da solgun, ölgün gösterdi. 
Üzerine daha önce Lights of Flowers serisinden aldığım mor gloss u sürdüğümde ise çok hoş durdu :) Kullanmanın yolunu bulduğum için mutluyum :) Bu arada rujlar mat yapıda ve biraz sürümü zor. Rujlarda sarı, turuncu, siyah gibi oldukça sıradışı renkler de mevcut :) Sarı ruj pembe ruj üzerine dudağın ortasına aydınlatıcı gibi sürüldüğünde çok hoş duruyor laf aramızda :)
Henüz pek fazla deneme imkanı bulamadığımdan kalıcılık vs. için ayrı bir inceleme yazısı hazırlamayı planlıyorum.
Diğer aldığım güzellik olan allık ise bir harika. Bugün bütün gün yüzümdeydi ve çok az soldu ama tamamen yok olmadı ki bende allık pek durmaz ne yazık ki :/
Yapısı yumuşacık. Kremden ziyade köpük gibi. Yaydığınızda saten gibi bir yapıya bürünüyor. Yumuşacık ve pürüzsüz :) Aldığınız miktara göre tonunu kolaylıkla ayarlayabiliyorsunuz. Diğer renkleri de kesinlikle benim olmalı diyorum ve yazımı burada noktalıyorum. 
Sewgiler..

11 Eylül 2014 Perşembe

Kıbrıs'a da Gittim Ben Vol.2

Daha önce Kıbrıs'a gidişimin ilk gününü epey bir uzun anlatmıştım. Bugünse geriye kalan günleri, gezdiğimi gördüğümü sizlerle paylaşmak istedim :)
İkinci günüm, ayın 22'si yani Ayça kuzumun doğum günüydü :) Haliyle gündüz kısacık bir gezinti yaptıktan sonra hazırlanmak için erkenden eve döndük. Ancak o kısacık gezimiz Girne Mavi Köşk'e idi.
Sizlerle paylaşmasam olmazdı. Mavi Köşk 1950lerin sonlarında İtalyan asıllı Rum bir silah kaçakçısının eviymiş. Bugün ev askeriyeye ait bir müze.
Evin her yeri ölüm korkusuyla ve lüks düşkünlüğüyle tasarlanmış. İçeride fotoğraf çekmek yasaktı ancak şöyle örneklerle size fikir vermeye çalışıyım; evin farklı yerlerinde tünel girişleri, salonun ortasında süt banyosu için ufak bir havuz, her oda monocolor, evin içinde bir bar ve ayrı bir taverna, şarap çeşmesi, odanın her noktasını gösteren aynalar, gözleri sizi takip eden tablolar, bahçede yüzme havuzu, dilek havuzu... Delice..
Mavi Köşk gezisi sonrası Lefkoşa'ya evimize geri döndük, akşam için hazırlandık. Ayrıca İstanbul'dan gelen bir arkadaşımız daha bize katıldı.
Büyük kutlama için Girne Cratos'a gittik. Önce kumarhaneyi şöyle bir dolandık.
Ayça'yla ben ortak oynayarak rulette Serkan'da kollularda yeterince kaybedince kalkma vaktimizin geldiğine karar verdik :)
Kumarda kaybettiysek makyajımızı tazeleyip kendimize geliriz :)
İkinci durağımız Cratos Cage Club oldu. Eve dönünce de kuzumun pastasını kestik :) İyi ki doğmuş benim kuzum :)
3. günümüzü yine Cratos'ta bu kez havuz başında geçirdik :) Akşam yemeğinde, Eziç'te meşhur şeftali kebabının tadına baktık. Lezzeti güzel ancak benim gibi yağla arası olmayanlara ağır gelecektir. Ve aşırı aşırı doyurucu bence. Girne'yi, Liman'ı gezdikten sonra akşam da yine Cage Club'da eğlendik.
4. yani son günümüzü ise Magosa'da geçirdik. Magosa öncesi ufak bir talihsizlik yaşadık, aracımız lastik patlattı :/
Magosa gezimiz sırasında Mr. Pound diye bir dükkana girdik ve bakın neler buldum :) Her bir parça 5tl. Ne yazık ki pek fazla bir çeşit yoktu. Ancak Revlon Baby Stick allığı görünce bana bu da yeter dedim doğrusu :) Bir de Wet N Wild'ın ülkemize gelmeyen mineral fondötenini bulup aldım. İçinde bir de minicik kabuki var ancak biraz sert kendisi. Bu 4 taraflı törpülerinde 2li paketi 5 tl idi. Ayçam kendine almıştı birini bana verdi :)
Serkan'ı akşam yolcu edeceğimiz için Magosa'da anca kısa bir tur yapabildik. Aşağıdaki Magosa Kaleiçi Lala Mustafa Paşa Camii'nin fotoğrafı. Etkilenmemek elde mi?
Bunlarda son günden geriye kalan en güzel kareler sanırım.
Serkan'ı yolcu ettikten sonra kuzumla Lefkoşa'da Leman Kültür ve Cadının Evi'ne gidip geceyi noktaladık. Cadının Evi turistlerden çok Kıbrıslılar'ın takıldığı bir mekanmış. Sakin, birşeyler içip sohbet edilebilecek bir yerdi. Ben sevdim, Lefkoşa'ya yolunuz düşerse gidin derim :)
5.gün öğlen uçağıyla İzmirime döndüm. Üzerinden günler geçti, geçirdiğimiz güzel günlerin anısı kaldı :) Bir de alınan dutyfree ganimetleri :) Ancak kozmetik namına birşey alamadım zira dolar kuru sebebiyle Türkiye fiyatlarıyla çok büyük farklar göremedim ben :/ Artık alınacaklar listem İstanbul gezime göre yeniden düzenlenecek :)
Sewgiler..

9 Eylül 2014 Salı

L'oreal Caresse Ruj İncelemesi

Son zamanlarda pembe rujlarla kafayı bozduğumu her yazımda dile getirir oldum sanırım :) Daha önceki yazılarımda 03 numaralı olan ve 07 numaralı olanı aldığımı söylemiştim. Bugün yaklaşık 1 aydır sıklıkla kullandığıma göre yorumlayabilirim dedim :)
İlk aldığım 03 numara çok çok açık bir bebek pembesi. Çok opak bir renk değil ama sürüldüğünde dudağa hoş bir pembelik veriyor. Yapı olarak bana biraz Revlon Lip Butter ları anımsattı ancak onlar kadar hızlı tükenmiyor ki bu çok büyük bir artı bence.
03 ün yapısını sevince ve geçtiğimiz günlerde Watsons da indirimde görünce bir rengini daha almak istedim. Bu kez 07 numaralı olan pembeye şans verdim ki iyi ki de öyle yapmışım. Çünkü 07 tam istediğim pembe ve çok daha opak bir renk.
Serinin bütün renkleri aynı performansı veriyor mu bilemem ancak elimdeki 2 pembeye ve Aycemde var olan ve denediğim kırmızısının yapılarına dayanarak yorumlamaya çalışacağım. 
Rujların nemlendirmesini başarılı buldum. Evet bir balm değiller ancak Revlon Lip Butter lar kadar iyiler bence. 
Kalıcılıkları doğal olarak orta. Bir şeyler yiyip içmezseniz 2 3 saat kadar idare ediyorlar. Bunun yanında sürümleri çok kolay yani tazelemek bir kaç saniye alıyor haliyle ruj tazeleme sıkıntı olmuyor :)
Çok çok opak olmasalar da ben renk verişlerini sevdim. Günlük kullanım için idealler.
Ambalajları oldukça sade ve şık. Ayrıca oldukça da sağlam. Kapakları baya sıkı kapanıyor, çantaya atıp çıktığınızda rujunuzu bütün çantanıza yayılmış bulmanız zor bence.
Normal fiyatı 32 tl ve bence bu fiyata alınacak ürünler değiller. Şahsen üzerine biraz daha ekleyip Mac den ruj alırım daha iyi diye düşünenlerdenim. Ancak indirimlerde 16-20tl arası fiyatlara bulunabiliyor ki 20tl bu ruja verilir ve pişman olunmaz, içe oturmaz :)
Siz bu rujları kullandınız mı? Ne düşünüyorsunuz?
Sewgiler..

7 Eylül 2014 Pazar

Karmakarışık Alışveriş (Gratis, Watsons, Flormar)

İyi ki bir ameliyat oldum, bitmedi moral alışverişlerim :) Evet biraz şımarıklık yaptığımın farkındayım ama geçici süre olduğu için kimsenin şimdilik şikayeti yok :) Şansıma da ayağımda sanki ökseyle geziyormuşum gibi istediğim ürünler hep indirimdeler :) Bakalım bu kez neler topladım..
Önce Watsons alışverişime bir bakalım. Kıbrıs'a gitmeden 1 gün önce yapmıştım bu alışverişi.
Rimmel Match Perfection kapatıcı da epeydir gözüm vardı. Aldığımdan beri neredeyse hergün kullanıyorum ve ilk indirimde hemen yedekleyeceğim. Tek kelimeyle ba-yıl-dım :) Yazısı en kısa zamanda gelecek :) Fondöten Aycemin :) Kıbrıs kozmetik anlamında resmen mahrumiyet bölgesi. Hatunum bir fondöten bulup alamamış. (Gittiğimdeki hayal kırıklığımı siz düşünün) Bir de çantaya atmalık Neutrogena vücut kremi aldım miss gibi meyve kokuyor bayıldım :)
Yaseminli ıslak mendiller :) Yasemin kokusuna zaafım olduğunu bilmeyen kaldı mı? Anneciğimin özellikle sürekli kullandığı lastikler. 4 lira civarı bir fiyatı olması gerek. Biraz çabuk eskiyorlar sanki ama çeşitli renk, kalınlık ve çok sayıda oldukları için sürekli yenisini alıyoruz.
L'oreal in bu serisini gerçekten çok beğendim. Pembe rujlarla son zamanlarda kafayı bozduğumu söylemiştim.
Bu rengini görünce ve bir de indirimde olunca dayanamadım. 07 numara, çok tatlı bir bebek pembesi :) Daha önce 03 numaralı olanı almıştım ama o daha açık bir pembeydi :)
Bi sürü ojeeeee <3 Oje aşkımın sınırı yok. Flormar 412 sürekli kullandığım ojem, bugüne kadar en az 20 tane (gerçekten abartmıyorum) bitirmişimdir. Evet bu ojeyi yiyorum ben :) Alix Avien Diamond serisinin ojesini de bende olan renkten almışım tekrar :/ Yedeklemiş oldum.
Gene oje :) Bu şeker şeyleri Kütahya'ya giderken mola yerinde buldum. Ojeleri çok bi dandik göründü gözüme aslında ama sırf tipleri hatırına aldım :)
Flormar'a sadece bakınıp çıkmak için girmiştim aslında. Ama farların tanesi 3tl idi hadi iki rengi beğendim alıyım dedim, sonra Crazy Look maskaranın siyahını görünce, maskaralarım çok azaldı beniiim diyerek aldım gitti. İyi ki de almışım. Aşık oldum ben aşııkk.. En kısa zamanda yedekleyeceğim ve Flormar'a tavsiyemdir bu maskara sürekli seride olmalı. Yazısı yakında burada :)
Essence'in sadece pigmentlerini kullanmıştım bugüne kadar. Nedense elim gitmiyordu. Ama bu jumbo kalemleri indirimde görünce dayanamadım. Renkler gerçekten çok çok güzel. Yapılarını bir müddet kullanınca ancak yorumlayabilirim.
Stick allıklarla bozdum kafayı. Bu şeker allıklarda kalemlerle birlikte indirim sepetindeydiler. Bu arada kalemlerde allıklar da 1.90 tl idi. Şaka gibi. Gel de alma :)
İzmir'deki Gratis'lerde bir kez olsun Brulee ye rastlamamıştım kaç aydır. Görünce üstüne atladım desem yalan olmaz.
Vee işte son alışverişlerimin gözbebeği :) Aylardır aklımda olan ve bir türlü sıra gelmeyen bebek. Gratis 1 günlük indirim yaptı geçtiğimiz günlerde bir çoğunuzun malumu olduğu üzere. Askıda tek kalmıştı ve 48.90 tl ye inmişti. Hiç düşünmeden uzandım ve alıp kaçarcasına mağazadan uzaklaştım :) Sanki fiyat yanlış olmuş falan diyip geri alcaklarmış gibi :) Şaka bir yana sonunda benim olduğu için çoook mutluyum :)
İşte benim son dönem kozmetik alışverişimlerim bunlardı. İçlerinde kullandıklarınız neler? Haklarında neler düşünüyorsunuz?
Sewgilerr..

4 Eylül 2014 Perşembe

#gerçekgülüş Deyince...

Kocaman gülümsemeyi çoook severim. Ne olursa olsun inadına hep gülümserim, her durumda pozitif olmayı tercih ederim. Gülmeyi bu kadar çok seviyorsanız ve benim gibi kocaman bir ağzınız varsa dişlerinize de maksimum özeni göstermek zorundasınız demektir :)) Ben bembeyaz dişleri çok severim ama kendi diş rengim maalesef bembeyaz değil, biraz daha kırık bir beyaz. Bu yüzden de bazen dışarıdan desteklemek gerekebiliyor. Birkaç sene önce diş hekimimle birlikte dişlerime ofis tipi bir işlem uygulamıştık. Bu uygulama sonrasında dişlerimin minesi zedelendiği için bir gün boyunca inanılmaz bir ağrı çektim ve ağrı kesici iğne olmak zorunda kaldım. Daha sonra ise ev tipi ile devam ettim. O da uzun süre uygulamanız gereken ve biraz zahmetli bir yöntem. On gün boyunca yediğiniz içtiğiniz her şeye de maksimum özen göstermeniz gerekiyor. İşin kötü yanı dişler bir sene sonra eski rengine geri dönüyor. Ben de hem daha kalıcı, beni yormayan hem de daha tasarruflu ve dişime zarar vermeyecek bir yöntem ararken Sensodyne True White ile karşılaştım. 

Diş minem ince olduğu için sık sık hassasiyet sorunu yaşardım ve bu yüzden de uzun süredir zaten Sensodyne kullanırdım ancak bu ürününü deneyimlememiştim. Diş hassasiyetine bu kadar önem veren bir markanın dişlere zarar verecek bir sistem geliştirmeyeceğini düşünmüştüm ve haklı çıktım :)

Sensodyne True White, diğer bu klasmandaki diş macunlarına göre dişleri 10 kat daha az aşındırıyor. Aslında ismi gibi "True White" dişlerinizin gerçek beyazlığına kavuşmasını sağlıyor. Diş yüzeyinde oluşan lekeleri, sarımsı rengi alıyor götürüyor, yeni lekelerin oluşmasını da engelliyor. Yani benim gibi hassas dişleri olanlarında rahatlıkla kullanabileceği nefesi ferahlatan ve dişleri de çürüklere karşı koruyan bir diş macunu. Yeni diş macunumu buldum çok mutluyum :)

Hatta yukarıda gördüğünüz üzere Sensodyne'in Facebook sayfası için bir #halfie kolajı bile hazırladım :) Siz de #gerçekgülüş hashtagi ile #halfie nizi çekip bu linkteki Sensodyne Twitter Sayfası'na yükleyebilirsiniz. Ayrıca Instagram'da paylaşırsanız beni de mentionlamayı unutmayın, güzel gülüşlerinizi görmeyi çok isterim :) Sevgiler...

İçerik: lunaparkqueen.blogspot.com.tr

Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Eylül 2014 Pazartesi

Kıbrıs'a da Gittim Ben Vol.1 :)

Son yazdığım yazılarda Kıbrıs Kıbrıs yedim beyninizi :) Gittim de döndüm bile ama hiç dönesim gelmedi doğrusu. (Okuyucuya Not: bu post bool görsel içerir)
Kıbrıs'ta konuk öğretim görevlisi olarak çalışan kuzucumun doğum günü için ta kaç ay öncesinden sözleşmiştik. Kuzumun doğum günü 22 Ağustos, ben 21 Ağustos sabahı Lefkoşa'ya indim :)
Hastalıktan yeni kalktığım için ilk gün biraz fazla yoruldum ama tatil iyi geldi ki 2. günden sonra hastalık falan kalmadı, iyileştim :) Arkadaşım Lefkoşa'da yaşadığı ve ben de Lefkoşa'ya indiğim için ilk günü Lefkoşa'yı gezerek değerlendirdik.
Mesleğimiz gereği mimari yapılara ikimizinde ilgisi epey çok. Haliyle Büyük Han ve Selimiye Camii si bizim için oldukça keyifli duraklar oldu.
Caminin dışı kadar içi de etkileyiciydi :)
Eveet bunu yaptık :)
Hem de ikimiz de yaptık :)
Lefkoşa sokaklarını arşınladık :) Hatta bazı fotoğraflarımı instagram hesabımda anında paylaştım. Takip edenleriniz görmüştür :)
Biz birlikte çok güzeliz :)
Güney Kıbrıs sınırına da gittik ama bizi almadılar :( Ne yazık ki Türkler buradan geçiş yapamıyor. Güney Kıbrıs'a girebilmek için Yunanistan'a gidip oradan giriş yapmamız gerekiyormuş. Diğer turistler girebiliyor tabii o ayrı :/
Kıbrıs'ta herkes inanılmaz yardımsever. Yol sormak için durduğunuz araba sizi istediğiniz yere bırakıyor örneğin. Tabii bu arada kaynaşma çabalarına girişen beylerin sayısı da epey çok oluyor ama zorlayan, sinir bozan olmuyor. Bir şekilde iletişim kurmanın en yaygın yolu flört etmek olmuş burada. Laf aramızda bu çabalarının karşılığını alan sayısı çok fazla. Giderseniz noluyo demeyin, aklınızda bulunsun :)
Kuzumun güzelliğinden arkadaki park dikkatiniz çekmiyor olabilir ama orası Barış Parkı, diğer adıyla Rum Parkı. Park tam sınırda ve perişan halde. Tellerle örülü etrafı. Bir yanda Rumlar diğer yanda Türkler. Park tampon bölge ve günümüz barış anlayışını temsil edercesine perperişan halde :(
Yemek yapmaya vakit ayıramayacak kadar çok gezdik, çok yorulduk :) İlk günümüzün son durağı Lefkoşa Leman Kültür oldu. Giderseniz mutlaka uğrayın yemekleri çok lezzetli, çalışanları inanılmaz ilgili. Asla pişman olmazsınız :)
İlk günü ben çok yorulduğum için erkenden eve dönüp dinlenerek tamamladık. Dinlenirken tavlada kuzuma 5-0 yenildim dersem gülmeyin bana. Hatunum canavar gibi oynuyor :)
İlk günümüzle birlikte yazımızın da sonuna geldik. Tatilimin devamı ve aldığım ciciler için takipte kalın canlarım :) 
Sewgiler..