28 Haziran 2015 Pazar

Son Dönem Alışverişlerim (Sephora, Clinique Online, İnstagram, Yücel, Mizu, Markafoni)

Yine çok ara verdim ve sanırım evlenesiye kadar da bu durum böyle devam edecek. Koşturmaca sanki hiç bitmeyecek gibi. Tabii ne kadar koşsam da arada kendimi şımartmayı ihmal etmiyorum :) Alışverişlerimin büyük bölümü çeyiz ve ev eşyası üzerine ancak onları evimi yerleştirirken koliler açıldıkça gösterebileceğim. Şimdilik biz işin tatlı kısmına, kozmetiklere bakalım :)
Öncelikle en son alışverişimle başlayalım. 27 Haziran itibariyle malum Sephora indirim günleri başladı. Tesadüfen Agora'dayken Sephora'ya uğrayıp şöyle bir göz atmasam olmazdı. Ama bakmasam da olurmuş. Bu sefer ki indirimi gerçekten hiç beğenmedim. Sephora markalı ürünler dışında diğer markalarda indirim yoktu ve indirime giren ürün çeşidi çok çok kısıtlıydı. Sadece Bling Brow 20 tl ye düşmüştü. Sırf kutusu hatırına aldım :) İki tanede Sephora sim aldım. Belki kına gecemde yapacağım makyajda kullanırım diyerek.
Biz nişan zamanı bohça işine girişmemiştik ki en mantıklısını yapmışız o kadar yıldan sonra hepsi bozulurdu kesin. Neyse bohça alışverişlerimizin parfüm ayağı sırasında Moschino parfümü Markafoni'den 40 tl ye, Dkny parfümü ise Mizu'dan 60 tl ye bulunca aldım gitti :) 
 İzmir'de yaşayıp da Yücel parfümeriyi bilmeyen duymayan yoktur sanırım. Herşeyi en önce ve en uygun fiyata bulabileceğiniz mükemmel ötesi kozmetik deposu :) Nivea Lip Butter ların en yenisi ve Morfose un şahane köpüğünü bulduğuma nasıl sevindim anlatamam.
 Bu da Clinique online alışverişim. Sırf pop rujların 4 "mini" boyu hediye dedikleri için yaptım aslında bu alışverişi. Mini boy ürünlere zaafım var pek çoğumuz gibi. Ancak mini boy denen rujar tester çıktı. Nasıl bir hayal kırıklığıdır!
 Son olarak aslında geçtiğimiz ay aldığım ancak 1 2 gün önce elime geçen bir İnstagram alışverişim var. Lilyelen ın kozmetik satış hesabını bilmeyeniniz var mı? Bazen az kullandığı bazen alıp da hiç el sürmediği ürünleri satıyor. Yurt dışında yaşadığı için de bizim ulaşamadığımız markalar elinde hep oluyor. Bu seferki satışından hiç el değmemiş mini tarte set ve sadece 1 kez swatclanmış Too Faced Melted ruj benim oldu :)
Kozmetik adına aldıklarım nekadar da azaldı :( Sürekli olarak ev eşyası çeyiz alışverişi yapmaktan keyfime sıra pek az gelmiş :/  Şu son 3 4 ay geçsin hayırlısıyla, yazılarım da alışverişlerim de normale dönecek inşallah :)
Sewgiler..

7 Haziran 2015 Pazar

Gelinlik Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?

Gelinlik, damatlık.. Derin mevzular bunlar.. Onlarca marka, çok daha fazla butik.. Hangisi daha doğru bir seçim olur? Hazır mı, özel dikim mi? Bütçe mühim mesele.. Damatlık renkli olur mu? Gelinlik telsiz olur mu?.. Soruların sonu yok, çeşidin modelin sınırı yok.. Özellikle gelinler için en kafa karıştırıcı ve karar vermesi en zor konulardan biri Gelinlik.
*Okuyucuya Önemli Not: bu post epeyce uzun olacaktır.
Naçizane edindiğim bilgilerden ve deneyimlerimden yola çıkarak gelinliğinizi seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiği ile ilgili ufak bir kaç ipucu vermek istiyorum.
Öncelikle tabii vücudunuzu iyi tanıyın. Ayrıca belli bir modele takılıp diğer modelleri istemiyorum denemem demeyin. Bazen hayalinizdeki model size hiç uymazken aklınızda hiç olmayan bir modele aşık olabilirsiniz. Açık görüşlü olun. 
Her girdiğiniz mağaza elindekini satmak için size elindeki modellerden birinin yakıştığı iddiasında bulunacak, ısrarlar, sana öyle olmaz böyle olurlar.. Direnin! :) 
Şahsi görüşüm çok zayıf ya da çok kilolu iseniz vücudu komple saran modellerle aşırı kabarık modellerden kaçının. Zayıfsanız lazer kesim çiçeklerle bezeli olan modelleri tercih edebilirsiniz.
Kilolu ve bir de ben gibi kısa boyluysanız A kesim ve olabildiğince sade modellere yönelin. Ayrıca gelinliğin bir tık yukarıdan açılmaya başlamasında fayda var. Boyu daha uzun gösterir. 
Vücudu güzel olanlar size sözüm yok. Gidin beğendiğiniz modeli giyin.
Gelinliğinizi seçerken dikkat etmeniz gereken en en önemli konulardan biri kumaş, diğeri ise tarlatan bence. 
Kumaşınızı, dantelinizi seçtikten sonra mutlaka ya örnek parça isteyin ya da detaylı fotoğrafını çekin. Şayet hazır gelinlik almıyorsanız ve diktiriyorsanız bu adım çok önemli. Çünkü çoğu kişiden duyduğum daha fazla kar edebilmek için karar verdiğiniz kumaşın çok benzeri olan ucuz bir kumaşla yapıyorlar gelinliğinizi ve siz giydiğinizde bu muydu benim seçimim diyorsunuz ama artık çok geç oluyor. Tabii farkı tam olarak adlandıramadığınız için de o gelinlik üstünüze kalıyor.
Ayrıca seçiminiz tül ise kaç kat tül konduğu çok çok önemli. Şahsen ben astarın görünmesine tahammül edemiyorum. 
Bu gelinliğe bir bakın. İlk bakışta evet hoş ancak eteklere dikkat edin. Astar oradan bize el sallıyor :/
İzmir'de Kemeraltı, Çankaya, Alsancak gelinlikçi dolu. Hemen hepsine girdim diyebilirim ve gördüğüm manzara şuydu; astar üstü 4-7 kat tül, devasa tarlatanlar. Zaten okadarcık katın altından tarlatanın telleri ben burdayım diyor, tül ayrı astar ayrı hareket ediyor. Ve bu gelinlikler yaklaşık 1800-3000 aralığında satılıyor. Başta da demiştim ya bütçe çok önemli. Ancak benim şahsi görüşüm bu tip bir gelinliğe 2000-3000 vereceğime Vakko gibi markalarda indirim dönemlerini takip edip 3000-4000 aralığında hazır bir gelinlik almanın daha iyi olduğu yönünde. Bu fiyata Vakko'da gelinlik var mı diyenlere şu cevabı veriyim evet var. Ben ilk provama gittiğimde indirim dönemiydi (Her ayın son hafta sonu Vakko'da İnci Günleri oluyor ve %30-%40 aralığında seçili ürünlerde indirim yapıyorlar, buna gelinlikler de dahil) ve belli modellerde St. Patrick, La Spoza, Pronovias vs. indirimlere girmişti. Hatta bir arkadaşım 6500 liralık 2015 koleksiyonu St. Patrick gelinliği 3100 liraya aldı. 
Gelelim tarlatan konusuna.Gezdiğim her gelinlikçi bana aynı şeyi söyledi. Tarlatanı ufaltırız ama tarlatansız olmaz. İmkansız. Yürüyemezsin bile!! YALAN!! 
Şahsen ben bir kez buna benzer bir görüntüye tanık oldum. Gelinin arkası komple davetlilere selam durunca tarlatan kabusum haline geldi.
Benim tercihim La Spoza markasının yeni koleksiyonundan bir parça oldu (düğünden sonra burada kendisi) ve sırf tül etek, astar yok gibi, tarlatan balık model ve sadece ayaklarımın etrafında ufacık tek bir halka var. Sanki yok gibi. Demek ki neymiş sayın gelinlikçi, moda evi sahibi abla, istenince oluyormuş. Ve bu modelleri tarif ettiğimde o çok mühim moda evi sahibi şahıslardan 5000 civarı fiyat aldım. İnsaf yani. O zaman niye diktirme riskini göze alıyım ki?
Bir de şu var. Modeli yakalayıp bunu bana dikin diyip gitmeyin şu moda ev lerine! O modele benzer olanları önce bir deneyin. Ben istediğimi tarif ettim ve bu olay başıma 3 yerde geldi. Yaparız! diyorlar. E peki benzeri var mı elinizde hani yakışacak mı acaba bir göreyim diyorum yok elimizde ama yaparız. E ya yakışmazsa? Yok yok biz hallederiz yakıştırırız! Böyle bir cevap var mı?
Neyse gelelim son detaylara. Provanıza ayakkabınızla gidin. Boy ona göre ayarlansın. Duvağınızı seçerken bütün gece çıkarmayacaksanız çok uzun ve ağır modellerden uzak durun. Dantelli duvak istiyorsanız abartılı taç ve çiçeklere yönelmeyin. Karmaşa olmamasına gayret edin. 
Yapmanız gerekenleri maddelere dökersek;
1.Mutlaka dikişlere bakın. Kötü dikiş en güzel kumaşı bile rezil eder.
2.Gelinliğiniz straplezse özellikle giyince zıplayın, eğilin doğrulun. Üstünüzden düşüyorsa almayın. Bütün gece gelinliğiniz sizden ayrı halay çeksin istemezsiniz değil mi?
3.Kumaşınızın, dantelinizin örneğini ya da detaylı fotoğrafını mutlaka alın!
4.Devasa tarlatanlardan kaçının. Yoksa heran bir kazaya kurban gidebilirsiniz.
5.Duvak seçmeden önce saçınıza ve saç aksesuarınıza karar verin.
6.Olabildiğince astarınızın göze batmamasına özen gösterin.
7.Gelinlik provanıza mutlaka çamaşırlarınızla gidin ki uymazsa son anda zor durumda kalmayın.
Bütün bu eziyetten sonra düğününüzün tadını çıkarın :)
Sewgiler..